hunhar: zâlim, kana susamış, gaddar, câni
Hemen izah edeyim: O “a” harflerindeki “şapka” imi, harfin uzun okunacağını göstermek içindir; bu işârete hem “inceltme hem “uzatma” vazifesi yüklendiğinden kaoslardan kaos beğenmekteyiz yıllardır, oysa bir “â” harfimiz bir de “ā” harfimiz olsaydı “zālim” ile “cāni” yazardık misler gibi! Tıpkı “dünyā”, “māvi” ve “rüyā” yazmamız gerektiği gibi:
“Dünya”daki ve “mavi”deki a harflerini kısa okumuyoruz, bunu hep unutuyoruz. Fonetik imlāya bağlı kalıp bāzı (“pazı” der gibi “bazı” demiyoruz, “baazı”dır telaffuzumuz) kelimeleri doğru okutmak isterseniz belli bir zahmete katlanmanız gerekiyor. Aylardır yazmaya fırsat bulamadığım bu hususu da böylece yazıya dökmüş oldum.
“Hunhar” kelimesine dönelim. Dönem dönem moda olan kelimeler vardır, bu da onlardan biri. Özellikle sosyal medyada genç neslin dilinden düşürmediği bir kelimedir. Hunharca sevmek, hunharca gülmek gibi kalıplarda kullanılır. Vodafone Freezone reklamlarının kafasında bir terkiptir. “Saçma güzel”, “manyak güzel” gibi. İşte böyle böyle kelimelerin içeriği kayboluyor, anlam dünyası iğdiş ediliyor. Tam olarak yerine hangi kelimeyi koyacağını bilemeyenlerin “ama olumlu anlamda” diye dipnot verdiğini sık sık duymuyor musunuz? Bendeniz hem duyuyorum hem okuyorum. Ona çok gülüyorum ama olumsuz anlamda! Ne bu şimdi?!
Eski mankenlerden Demet Akalın, aslında yüksek sesle müzik çalınmasından ve bunun insan kulağına tacizinden şikâyetçiymiiiiş… Hay Allah! Tamam, ülke ekonomisindeki seyir endişe verici, DSÖ 2021 için corona illetinden 1 milyon can kaybının işaret fişeğini de yaktı, iyi de bu “hunharca” yanlışın ayıbını görmeyelim mi? Gördüğünüz gibi joker bir söz bu “hunharca” maşallah, nerede başınız sıkışsa “sıkıntı yok” gibi her boşluğa çakıyorsunuz çivi misali!
Çakınız güle oynaya! Çakınız umursamazca! Çakınız hunharca!