Monthly Archives: Temmuz 2021

Ne demek istiyor bu “son aile bükücü” Sinpaş?

“Aile tatili anlayışı”, “ailelere özel” vurgusuyla Kızılbük’te son aile bükücü bir inşaat şirketinin “welness olanakları”nı resmederken ve “asırların mirası termal kaynakları” gözümüze gözümüze sokarken başında bonesi bulunan “tesettür mayo”lu güzel yüzlü “anne”nin havuzda süzüldüğü bu ayrımcı mı ayrımcı sözde reklam, reklamcılık tarihinde yerini çoktan aldı.

Ne yani, Sefamerve’nin web sitesinden mi giyinip gelecek kafanızdaki “aile”nin annesi? Boyner’den giyinen bir ailenin “anne”sine yassah mı bu Sinpaş Kızılbük? Evet, yasak… mış. “Yeni Nesil Muhafazakar Tatil” diye yazmışlar. Bu durumda n’olmuş oluyor? “Muhafazakar” olmayanlar giremez! Bi’ de “muhafazakâr” yazabilselermiş… “Destinasyon”lu, “welness”lı, “konseptli” oltaları artık kimse kolay kolay yutmuyor, bunu da bilesiniz.


Sabâyî’den…

Tok olan cümle cihânı tok sanır / Aç olan âlemde ekmek yok sanır


Sherbet

sherbet

who knows when we fooled by love

trauma, plaster and oppression

take my measure by your lips

pitch-black smiling on my wrists

forget me, let the cookies get stale

marbling, insanity and consolation

let the human hide the human in his blood

your breathe is puerpera sherbet of my heart

aa


“Yüz”süzlüğün bu kadarına da pes Burcu Esmersoy!

Katar merkezli QNB (Qatar National Bank) tarafından satın alınan Finansbank’ın “reklam yüzü” olarak Burcu Esmersoy seçilmiş yine ve yine ey pamuk halkım! “Q” adlı sözde “çok akıllı” cep asistanıyla elektrikli aracında konuşurken görüyoruz kendisini yüksek oyunculuk gücüyle… Burcu burcu “yüz”süzlük gırla! “Q” sende zerre akıl yok valla!

Yamalı Poğaça

Hay horozuna gıravat taktığımının! Antrparantez Vahi Öz’ün ruhu şâd olsun. Ne Burcu’ymuş be birader! Hatta ne Burcu Esmersoy’muş yahu! “Kırık Potkal”a damlayanların (üzgünüm ama) pek çoğu “Burcu Esmersoy, burcu esmersoy frikik/leri, Burcu bacak, Burcu Esmersoy etek” vb. nezih sözcüklerle internet adı verilen şeytan icadını hormonal emellerine alet ediyorlar mel mel! Peki, Mel Brooks (Mrk. Silent Movie) bu işe bozulur mu?

Reklam veren şirketlerin üst düzey yöneticilerinin ferasetlerine de melon şapkalarımdan bir düzine çıkartıyorum. Kabul buyursunlar rica edeceğim. Bu nasıl bir ufuksuzluktur ki, bu nasıl bir marka yönetimidir ki, (zinhar “en, ti, vi” değil) NTV’nin spor spikerliğinden ayrıldıktan sonra önüne konulan her meblağa (hatırım için interneti bir de sözlük amaçlı kullanın canım) balıklama atlayan Kâmile Burcu Esmersoy “marka yüzü” seçilip durur, aklım havsalam almıyor. Ayıp olacak ama koccaman bir “YUH” çekmek can simidime de epey iyi gelecek hani: YUH!

“Markafoni”nin de “yüzü” olmuş Burcu Esmersoy’umuz! Canlarım benim ya! “Marka yüzü” denilen…

View original post 488 kelime daha


Civan Gasparyan da gitmiş.

Hayata veda eden Civan Gasparyan’ın hayata dair özeti: 

“Çıplak geliyor, çıplak gidiyor insan bu dünyaya; zamanı gelince veriyorlar pasaportu eline!”

1928 yılında Ermenistan’ın Solak kentinde Muşlu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Gasparyan, altı yaşında duduk çalmaya başladı. 1948’de Tatul Halk Müziği ve Dansları Topluluğu ve Erivan Filarmoni Orkestrası’nın solisti oldu.

UNESCO’nun dünya çapındaki yarışmalarında 1959, 1962, 1973 ve 1980 yıllarında dört madalyaya layık görüldü.

Gasparyan bugüne kadar aralarında Sting, Erkan Oğur, Hüseyin Alizade, Michael Brook, Brian May, Ludovico Einaudi, Brian Eno ve Hans Zimmer de dahil pek çok önemli müzisyenle birlikte çalıştı.

T24’ten…

Jivan Gasparyan, Armenian Musician Beloved By Rock Stars And Hollywood, Has Died

You might not know the late Armenian musician and composer Jivan Gasparyan by name, or even by the name of his instrument. But you’ve almost certainly heard his duduk, shifting between keening wails and exuberant shouts, in movie soundtracks and scores ranging from The Last Temptation of Christ to Gladiator. A collaborator of Peter Gabriel, Michael Brook, Kronos Quartet, Nusrat Fateh Ali Khan, Lionel Ritchie and Queen’s Brian May, among many others, Gasparyan has died at age 92.

His death was announced July 6 on social media by his grandson and protege, Jivan Gasparyan Jr. No other details were provided.

Gasparyan (whose names are sometimes transliterated as “Djivan” and “Gasparian”) was born Oct. 12, 1928 in Solak, Armenia, in a village near the capital city, Yerevan. At age six, he began learning the duduk — a double-reed instrument close to the Western oboe — from his father, who was also a musician. Years later, though, he said in interview with English music journalist Simon Broughton that his biggest inspiration was going as a boy to the cinema, and hearing duduk players accompany the films with their own improvisations.

From npr.org


Bu “virgüllü bağlaçlar” yüreği dağlar!

Bakınız, bu Türk Telekom’un web sayfasından… Şu “GBlar” var ya… Hele hele “5GB”! Hem “Tarifeler’de” yazıp hem “Tarifelere” yazan ne kıyak bi’ kafadır! Öz güven patlamasının mucitlerinden “Yasin B.”nin “makele” yazdığı bir memlekette “hanım efendiler ve beyenfiler”e bu ilanlar fazla bile!

Bu da İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları’nın Hukuka Giriş kitabından…

“özelliği de,” “gerek gerekse”ye değinmiyorum. Bağlaçlardan (“ve”, “veya”) önce virgül kullandıklarına göre sular seller gibi İngilizce konuştuklarına hükmedebiliriz. İyi de Türkçe yazıyorsunuz hanımlar, beyler!


Cüret nedir?

“Kendini bilmezlik, küstahlık” anlamında da kullanılan Arapça “cüret” kelimesinin yazıda tecessüm etmiş şeklini alttaki görselde bulacaksınız.

Böylesi delice bir cüretin “herkeze” nasip olması çok zor “hanım efendiler ve beyenfiler” tahmin edebileceğiniz üzere. “Herkeze” nasip olmaz “makele” yazarlığı”, o cihetle kişinin kendi yeteneklerini bilmesi iktiza eder. Tıpkı bu cüret kumkuması “beyenfi”de olduğu gibi efendim.

Hayırlı işler!


Gazetecilik öldü!

“Ünlü sanatçı İlyas Tetik intihar etti

Türkiye’nin en ünlü müzik insanları arasında yer alan, Ajda Pekkan’dan Sezen Aksu’ya, Müslüm Gürses’ten Ahmet Kaya’ya kadar çok sayıda sanatçıyla çalışan İlyas Tetik evinde intihar etti.”

Haberi dün gece, ekran karşısındaki koltukta uyuklarken NTV’den duydum. NTV, haberi “hayatına son verdi” olarak verdi. Bu sabah internette sörf yapıyorum; fakat “intihar”dan bahseden yok! Sanki İlyas Tetik eceliyle ölmüş! İlyas Tetik öldü, ruhu şâd olsun. Ancak gazetecilik çoktaaan öldü!